Hamilelik Sonrası > Babalar Çocuk Sahibi Olduğunda Ne Hisseder?
Babalar Çocuk Sahibi Olduğunda Ne Hisseder?
Erkekler bebek sahibi olmak konusunda ne hisseder, babalık sorumluluğunu nasıl karşılar?

Hamileyken bebeğin senin karnında büyüdüğü, aylarca bedeninin bir parçası olduğu için aranızda çabasız kendiliğinden gelişen bir bağ oluşur. O artık senin bir parçandır çünkü anne olmak doğanın sunduğu bir lütuftur. Senin için hamilelik ve doğum bir mucizeler bütünüyken, durum eşin açısından daha farklı olabilir. Bir baba adayı olarak senin yaşayabildiğin pek çok duygudan mahrum kalmaktadır. Peki ya, senin yaşadığın hamilelik sürecine seyirci kalarak, bazen ikinci plana düşmeyi de göze alan, hamilelik ve doğum sonrası süreçte sana her zaman yardıma hazır olan ve anlayış gösteren eşin bu süreçte neler hisseder? Özellikle de doğuma gitme zamanınız geldiğinde. Eşin, bir bebek sahibi olmak, baba olmak konusunda ne hissediyor, bunu biliyor musun ya da hiç düşündün mü?

Bir kadın olarak annelik duygularını bebeğin daha dünyaya gelmeden de içgüdüsel olarak hissedebilirsin. Fakat maalesef eşin bu birlikteliğe çok gecikmeli olarak katılır. Babalık duygusu bebek geldikten sonra gelişen bir duygudur, o yüzden bebek gelmeden önce kendilerini pek hazır hissetmeyebilirler. Yani baba olmak, göründüğünden daha zordur, sen bebek sahibi olmaya hazır olduğunu düşünsen bile hamilelik sürecinde eşin çok farklı duygu durumları yaşar. İkinci plana düştüğü, sizden eskisi kadar ilgi görmeyeceği ve doğacak bebeğinizin kendisinden daha çok sevileceği endişesine bile düşebilir. Bu sebeple bebeğine karşı nasıl bir tavır geliştireceği konusunda ciddi bocalamalar içine girebilir.

Babalık Rolü

Her erkek babalık rolünü farklı şekilde karşılar. Bazı erkekler eşleriyle birlikte tüm hamilelik ve doğum sürecini bizzat yaşarken, bazıları sadece uzaktan izleyerek endişeli bir bekleyiş içinde olurlar. Çocuğunu kucağına aldığında bir süre hiçbir şey hissetmeyen babalar da vardır. Bu, psikolojik ve duygusal hazır oluşla ilgili bir durumdur. Erkekler için çocuk sahibi olmak büyük bir sorumluluk gerektirir. Kimi erkekler ne yapacağını bilmezler ve çoğunlukla sorumluluk almaktan kaçarlar. Babalık, annelikten farklı olarak çoğunlukla doğduktan sonra gelişen bir sorumluluk duygusuna sahiptir.

Hayatları ve özgürlükleri kısıtlansın istemeyen erkekler de baba olmaktan kaçınabilirler. Dünyaya çocuk getirme sorumluluğunu almak, kişinin olgunlaşması, kendine güveni, kariyer planını oturtmuş olması ve hayatla ilgili hedefleriyle bağlantılıdır. Erkekler çocuk sahibi olmadan önce ekonomik olarak rahat olmayı, bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmeyi ve eşiyle ilişkisinde sorun olmamasını önemser. Bu anlamda önünü görebilen erkekler daha kolay “ben baba olmaya hazırım” diyebilir ve çocuk isteyebilir. Ve dünyaya gelen bebek de mutlu bir şekilde büyür. Anne de babadan hassas ve anlayışlı olmasını, bebeğini ve kendisini düşünmesini, iyi koşullar sağlamasını ve çok ilgilenmesini ister. Annenin isteklerini eşine net olarak ifade edebilmesi, doğum sürecine babayı da hazırlaması ve ortak kararlar almaları önemlidir.

 
 
Babalık Depresyonu

Günümüzde baba adayları eşlerinin gebeliği sırasında çok daha fazla olaya dahil oluyorlar ancak neyin nasıl olduğu konusunda çok belirgin fikirleri yok. Babalık içgüdüsü diye bir durum söz konusu olmadığı için baba adayının içinde bulunduğu bu bilinmezlik endişeye ve depresyona neden olabiliyor. Hamile kadınlar gibi, erkeklerin de eşlerinin gebeliği sırasında testosteron (erkeklik hormonu) düzeylerinin azalıp östrojen (kadınlık hormonu) düzeylerinin artabiliyor ve bu değişim onları depresyona yatkın hale getirebiliyor. Bebeğin bakımının yarattığı stres ve uykusuzluk, babalarda da doğum sonrası 3-6. aylarda depresyon yaşatabiliyor.

Babalık depresyonunda en önemli etkenin başında uykusuzluk geliyor. Bunun yanında geçmişten gelen bir depresyon öyküsü olması, eşi ile olan ilişkisindeki sorunlar, bebeğin getirdiği ekstra maddi yükümlülükler, bebeğin gaz ve kolik durumu bile tetikleyici etken olarak karşımıza çıkabiliyor.

Güçlü Baba Güçlü Çocuk

Çocuk sahibi olmak ve ona bakmak, maddi, manevi ve fiziksel olarak güçlü hissetmeyi gerektirir. Erkekler 25-45 yaşları arasında çocuk sahibi olursa, onu büyütmekte fazla güçlük çekmeyecekleri gibi çocuk açısından da genç ve güçlü bir anne-babaya sahip olmak avantaj olacaktır. Araştırmalara göre baba ve çocuk arasındaki bağın kalitesi çocuğun gelişiminde de büyük önem taşıyor. Bir baba çocuğuyla ilişkisinin kalitesini artırmak için neler yapmalı?

Çocukların ruh sağlığının gelişiminde anne kadar babanın rolünün de çok önemli olduğu artık bilimsel bir gerçek. Babalar ile yapılan bazı yeni çalışmalar, babanın doğum sonrasında devam eden ilgisinin doğum öncesindeki ilgisi ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bebekleriyle daha çok zaman geçiren, fiziksel temas kuran ve öz bakımına yardımcı olan erkeklerde baba rolünün gelişimi daha kolay olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre baba ilgisi ile büyüyen çocuklar akademik hayatlarında daha yüksek performans sergilemektedirler. Babadan ilgi görmek çocukların öz güveninin arttırdığı, baba ile etkileşimin çocuğun matematik zekasını olumlu etkilediği ileri sürülmektedir.

 
 
Sağlıklı Baba-Bebek İlişkisi İçin Yapılabilecekler

Çocuğuyla güçlü bir bağ kurmak ve sağlıklı gelişimine katkı sağlamak isteyen bir baba çocuğa sevdiğini söyleyip sarılabilir, ona gülümseyerek ve şakalaşarak sevgisini somut bir şekilde gösterebilir. Aynı zamanda onun sıkıntılarını dinleyerek yargılamadan birlikte çözüm yolları bulmaya çalışarak doğru iletişim kurabilir. Tüm bunlar çocuğun kendini değerli ve güvende hissetmesine yol açar. Yine beslenme de çocuk ile baba arasında yakın bir ilişki kurulmasını sağlayabilir.

Babalar ev içinde ve dış dünyada adeta bir rehber görevi üstlenirler. Okul öncesi dönemde oynanan fiziksel oyunlar çocuğun özgüven inşa etmesine yardımcı olabilir. Babalar okul öncesi dönemdeki çocuklarına toplumsal ve genel görgü kurallarını öğreterek dışardaki hayata hazırlayabilirler.

Okul çağındaki çocuklar spor, sanat, para yönetimi gibi konularda genellikle babalarından feyz alarak kendilerini geliştirirler. Ergenlik döneminde ise babaların ergen çocuklarıyla iletişim kurmaya hevesli olması, onun hayat hakkındaki düşüncelerine değer vermesi, öğüt verme çabasında olmadan hayat tecrübelerini aktarması yakın ilişki içinde kalmalarına destek olabilir. Çocuğuyla hem oynayan hem eğiten hem de onu cesaretlendiren baba, iyi babadır. 

Regenesis Max ‘a tüm eczanelerden ulaşabilirsiniz.