Bebek > Bebek Beslenme Düzeni
Bebek Beslenme Düzeni

Bebeklerde 0-2 yaş çeşitli ve dengeli beslenme, güçlü bir bağışıklığa sahip olmasını, fiziksel ve zihinsel gelişiminin sağlıklı olmasını sağlar.

Yaşamın her döneminde önemli olan beslenme büyümenin en hızlı olduğu bebeklik döneminde ayrı bir önem taşır. 0-2 yaş arası çocuklarda büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu, yaşama sağlıklı başlangıç için en kritik dönem yaşanır. Büyüme geriliği, vitamin ve mineral eksiklikleri gibi çocukluk çağı hastalıklar en sık 0-2 yaş döneminde görülmektedir. Bu dönemde oluşan büyüme geriliğinin iki yaş sonrasında düzeltilmesi de oldukça güçtür. Bu nedenle, 0-2 yaş çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıkların bu dönemde kazandırılması ve annelerin bu konuda bilinçlenmesi gerekmektedir.

Bir bebeğin güçlü bir bağışıklığa sahip olmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri dengeli beslenmedir. Bu sebeple bebeğini içinde bulunduğu aya ve büyümesine bağlı olarak beslemeye özen göstermelisin. Bebeğini zorunlu bir durum olmadığı sürece ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmen gerektiğini unutmamalısın. Bebeğini 2 yaşına kadar anne sütü ile besleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilirsin.

Anne Sütü

Çocukların sağlıklı olarak dünyaya gelmesi ve yetişmesi için annelerin hamilelik ve emzirme döneminde, yeterli ve dengeli beslenmeleri ve sağlıklarını korumaları konusunda bilinçli olmaları gereklidir. Yeni doğan bir bebeğin için en uygun besin ANNE SÜTÜ’dür. Anne sütü bebeğin sağlıklı olması, tüm besin öğeleri gereksinmelerini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilmesi ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulamaz bir besindir.

Anne Sütünün Özellikleri ve Faydaları

  • Her zaman sterildir ve ideal ısı derecesindedir.
  • Besin ögesi bileşimi bebeğin gereksinmelerine uygundur.
  • Koruyucu etmenler içerir.
  • Sindirime yardımcı aktif enzimler içerir.
  • Enfeksiyonu önleyen ögeler içerir.
  • Hormonlar ve büyümeyi sağlayan ögeleri içerir.
  • Solunum yolu ve mide-barsak enfeksiyonları daha az görülür.
  • Anne sütü verilmesi orta kulak iltihabı riskini azaltabilir.
  • Anne sütü çene ve diş gelişimini sağlar.
  • Tip I diyabet, çölyak hastalığı, obezite, koroner kalp hastalığı gibi bazı kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olabilir.
  • Alerjiye karşı koruyucudur
  • Bebeği pişikten korur.
  • Bebeğin ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olabilir.
  • Anne ve bebeği arasındaki duygusal bağı güçlendirerek sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırır.
  • Emziren annelerde göğüs kanseri, yumurtalık kanseri, kemik erimesi ve kansızlık oluşumunu azaltabilir.
  • Uterusun eski haline dönmesine yardımcı olur, anneyi aşırı kan kaybından koruyabilir.
  • Ekonomiktir
 

Bebeğine anne sütü verdiğin süre boyunca bebeğin senin vücut besin depolarını kullanırken anne sütünün salınımı ve içeriği senin beslenmenden etkilenir. Bu sebeple iyi ve dengeli beslenmeli ve vücut besin depolarını dolu tutmalısın.

Yenidoğan beslenmesi

Yenidoğan bebek bakım rutininde ilk konu, beslenme düzenidir. Bebeğinin mide kapasitesi ilk günlerde çok az olduğu için anne sütü veya formül mama, hangi beslenme şeklini uygularsan uygula, bebeğini sık aralıklarla ve azar azar beslemen gerekmektedir. İlk zamanlar her 2 saatte bir beslemen yeterlidir. Bebeğin büyüdükçe beslenme arasındaki süre de uzar. Yenidoğan bebek günde 8-12 kez, çene kasları çabuk yorulduğu için 20-30 dakikalık bir emzirme ile beslenebilir. Bebeğin büyüdükçe emme gücü de artacak ve daha hızlı doymaya başlayacaktır. Sütün hemen gelmese bile süt üretimini desteklemek için bebeğini emzirmeye devam etmeli, emzirme aralarında ise elle ya da elektronik veya manuel süt sağım pompaları yardımı ile sağım yapmayı sürdürmelisin. Bebeğin uyusa dahi en geç 3 saatte bir, beslenme zamanı geldiğinde uyandırıp emzirmelisin. Eğer yapılan kilo takibinde bebeğinin yeterli miktarda kilo almadığı tespit edilirse doktor mama desteği verebilir. Gün içerisinde 6-8 kez kaka yapıyorsa beslenmesinin yolunda gittiği söylenebilir.

Ek gıdaya geçiş

Bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesinin sağlanması doğru besinlerin doğru zamanda verilmesi ile olanaklıdır. Anne sütü ya da anne sütünün yetersiz kaldığı durumlarda formül mama ilk 6 ay beslenmesinde tek başına yeterli olmaktadır, ancak bu dönemden sonra bebeklerin gereksinmelerini tek başına karşılayamadığı için bebekleri beslenme programlarına bazı eklemeler yapmak gerekir. Anne sütü ile birlikte diğer yiyeceklerin verildiği sürece “ek gıdaya geçiş ya da tamamlayıcı beslenme” adı verilir. Bu dönemde bebeğin değişik tat ve yapıda besinlerle tanışır.

Ek gıdaya geçerken bebeğine öncelikle elma, armut, havuç, şeftali, muz, gibi meyveler vermeye başlayabilirsin. Meyveleri teker teker deneyip alerjik bir etkisi olup olmayacağını kontrol etmelisin. Alerjen etkileri nedeniyle kivi, nar ve çilek 1 yaşına kadar önerilmez. Sebze olarak ise ilk etapta; haşlanmış patates, havuç, kabak, balkabağı, enginar ile ek gıda serüvenine başlayabilirsin.

Ek gıdaya geçiş ile birlikte emzirmeyi sürdürmen bebeğinin sağlığı açısından önem taşımaktadır. Uygun zamanda başlatılan ve kurallara uygun şekilde sürdürülen tamamlayıcı beslenme, bebeğinin bir yaş civarında sizinle birlikte aile sofrasında yemek yiyebilecek olgunluğa ulaşmasını sağlayabilir.

Ek gıdaya başlama zamanı

Bebeklerin katı besinlerle beslenme yeteneklerinin gelişimi, nöromüsküler, sindirim, boşaltım ve savunma sisteminin olgunlaşması ile ilişkilidir. Bebekler altıncı aydan itibaren daha güçlü besinleri sindirebilecek mide-barsak ve sinir sistemi gelişimine ulaşmış olurlar.

Büyüyen ve giderek hareket yeteneği artan bebeğine, altıncı aydan itibaren sadece anne sütü verilmesi, enerji ve besin ögeleri gereksinmelerini tek başına karşılayamaz. Altıncı ayda başlanan ek gıdaya geçiş besinleri bebeğinin değişik tat ve kıvamda besinlere alışmasını sağlarken, aynı zamanda yeme işlevi ile ilgili sinirlerin gelişimine yardımcı olur.

Ayına göre ek gıda beslenmesi

Bebeğin nöromüskuler gelişimi, onun belirli kıvamda yiyecekleri almaya hazır olduğu yaş sınırını da belirler. Ek gıdaya ilk geçişte yani 6-7. aylarda besinler yumuşak kıvamda ezme şeklinde verilmeli, 7-8. aylarda püre şeklinde besinler ile devam edilmelidir. Bu süreçte bebekteki çiğneme hareketleri ve sıvı içme becerileri de izlenmelidir. Bebeğin çiğneme yeteneğinin kazanıldığı döneme kadar püre şeklindeki yiyeceklere devam edilmeli, 8-12. aylarda kıvam dereceli olarak artırılmalıdır. Bu aylarda bebeğinin verilen besini ağızda döndürme becerisi geliştirdiğini görebilirsin. Bebeğin 12 aylık olduğunda aile yemeklerini yiyebilecek duruma gelmeli ve aile sofrasında yerini almalıdır. Bebeğinin dişlerinin çıkması da çiğneme işleminin başlamasına katkıda bulunacaktır. Eğer, tamamlayıcı besinin kıvamı bebeğinin gelişimine uygun değilse, bebek besini ya yeterli miktarda tüketemez ya da alması gereken miktarın çok üstünde alır. Bebeğinin katı besinlere geçişi 10. aya kadar geciktirilirse, beslenme ile ilgili davranış bozuklukları geliştirebilir ve bu bozukluklar daha sonraki dönemlerde de devam edebilir.

Bebeklerde öğün sıklığı

Ek gıdaya geçiş döneminde öğün sayısı besinlerin enerji yoğunluğuna ve her öğünde tüketilen miktarlarına göre değişebilir. Sağlıklı ve dengeli beslenen anne tarafından emzirilen bebeğin tamamlayıcı besinlerden alması gereken günlük öğün sayısı 6-8. aylar arasında 2-3, 9-11. aylar arasında 3-4, 12-24. aylar arasında ise 3-4 kez olmalıdır. Eğer her öğünde alınan besinin enerji yoğunluğu düşükse veya bebeğini emzirmiyorsan öğün sıklığını arttırılmalısın. Bu arada öğün sıklığının gerekenden daha fazla olması, bebeğinin anne sütünü daha az almasına yol açabilir. Bir yaş sonrası çocuğun besin tüketimine göre 5 veya 6 farklı besin verilmesi önerilir.

Ay ay beslenme rutini
Örnek ek gıda tarifleri

Malzemeler

  • 1 orta boy armut
  • 1 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı çekirdeksiz kuru üzüm (sıcak suda önceden ıslatılmış)
  • 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi
  • 1/2 su bardağı ev yoğurdu

Hazırlanışı

  • Su, yulaf ezmesi ve kuru üzüm çok kısık ateşte yulaflar yumuşayana kadar pişirilir.
  • Armut soyulur, rondodan geçirilerek püre haline getirilir.
  • Yulaflı karışım ılıyınca blender geçirilir.
  • Yulaf soğuyunca rendelenmiş armut ile birlikte yoğurda ilave edilir.

Malzemeler

  • 4 adet küp doğranmış bal kabağı
  • 1 küçük patates
  • Yarım çay bardağı et suyu
  • 1 su bardağı su

Hazırlanışı

  • Tüm sebzeler yıkanır, soyulur ve küp doğranır.
  • Tencereye konulur ve pişirilir. Piştikten sonra çatal ile iyice ezilir.
  • Ocaktan aldıktan sonra son olarak 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı ilave edilir.

Malzemeler

  • 1 parça tavuk göğsü
  • 1/2 su bardağı şehriye
  • 6 su bardağı su
  • 2-3 sap maydanoz
  • 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
  • 1 küçük havuç

Hazırlanışı

  • Derisi temizlenmiş ve tavuk eti su dolu tencereye koyulur. Orta ateşte 30 dakika pişirilir.
  • Tavuk etinin bir kısmı didiklenerek küçük parçalara ayrılır. Bir tavada sızma zeytinyağı ve ince doğranmış yahut rendelenmiş bir miktar havuç 3 – 4 dakika orta ateşte sotelenir.
  • Kaynayan tavuk suyuna havuç, tavuk, ince doğranmış maydanoz ve şehriye ilave edilerek 10 dakika orta ateşte pişirilir.
  • Şehriyeler piştiğinde ocaktan alınır ve servis edilir.
Ek gıdaya başlarken dikkat edilmesi gerekenler
  • Ailenin sosyo-ekonomik ve kültürel durumu göz önüne alınmalıdır.
  • Gelişimi normal bebeklerde, altı aydan önce tamamlayıcı besinlere başlanmamalıdır.
  • Gluten içeren tahıllı besinler altı aydan önce verilmemelidir.
  • Alerji öyküsü olan ailelerin çocuklarına yumurta, balık, domates, çilek gibi alerjen olma olasılığı olan besinlere dikkat edilmelidir.
  • Besin alerjisi olan bebeklerde yumurta, fındık, fıstık, balık ve soyalı besinlere 12. aydan önce başlanmamalıdır.
  • 12. aydan önce bal verilmemelidir.
  • Öğün sayısı, bebeğin yaşına ve anne sütünden yararlanma miktarına göre düzenlenmelidir.
  • Emzirme devam ederken, altıncı ayda küçük miktarlarda tamamlayıcı besinlere başlanmalı ve bebek büyüdükçe besin miktarı artırılmalıdır.
  • Ek gıdaların kıvamı, bebeğin gereksinimine ve motor gelişimine uygun olarak, dereceli olarak artırılmalıdır.
 
Regenesis Max ‘a tüm eczanelerden ulaşabilirsiniz.