Hamileliğe Hazırlık > Hamilelik Öncesi Vücudu Fizyolojik ve Psikolojik Olarak Hazırlama
Hamilelik Öncesi Vücudu Fizyolojik ve Psikolojik Olarak Hazırlama

Hamilelik öncesi vitamin ve mineral açısından zengin beslenip, günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirerek, sağlıklı bir hamilelik için vücudu hazırlamak mümkündür.

Hamile kalma şansı; beslenme düzeninin yanı sıra, kilo, zararlı madde kullanımı ve egzersiz gibi birkaç yönetilebilir faktörden etkilenir. Hamile kalma ihtimalini arttırmak için günlük alışkanlıklarda bazı düzenlemeler yapmak etkili olacaktır.

Fizyolojik Hazırlık

Öncelikle hamile kalmayı planlarken, üreme döngünü öğrenmek yararlı olacaktır. Adet döngünü takip etmen en doğurgan olduğun zamanı belirlemene ve hamile kalma şansını artırmana yardımcı olur.

Hamile kalmak için hormonel dengenin uygun değerlerde olması gerekir. Beynin salgılaması gereken prolaktin hormonu hem hamile kalmada hem de bebek beslenmesinde hayati öneme sahiptir. Yine hamile kalmadan önce hormon değerlerine baktırman gerekmektedir. Bunun yanında, kan grubu testleri ve kan uyuşmazlığı, bulaşıcı hastalıklara karşı testler de hamile kalmadan önce yaptırman gereken başlıca testlerdir.  

 
 

Hamilelik öncesinde vitamin ve minerallerden zengin yiyecekleri tercih etmeli,  sebze meyve, kaliteli protein ve mutlaka düzenli aralıklarla balık tüketmelisin. Hamilelik öncesi, artan ve gerekli olan bazı önemli vitamin ve mineralleri takviye almalısın. Hekiminin önerdiği multivitamin gelişimini destekleyecek. Jinekologların tercihi Regenesis Max’ı hamileliği planladığın andan itibaren kullanmaya başlamanı tavsiye ederiz.

Hamilelikte multivitamin desteği ile ilgili uzman doktor görüşü için Uzm. Dr. Banu Çiftçi’nin Gebelikte ve Emzirme Döneminde Multivitamin Kullanımı konulu videomuzu izleyebilirsin. 

 
 
Psikolojik Hazırlık

Günümüz yaşam koşullarında yoğun ve hızlı iş ortamı, masrafların artmasıyla oluşan finansal kaygılar, bebek yapma çabası, özellikle tüm dünyayı etkileyen Covid ve benzeri salgın hastalıklarla artan endişeler yorucu olabilir ve stres altında hissettirebilir. Stresli ortamlarda vücudun salgıladığı kortizol seviyesinin artması ile sistemlerin olumsuz etkilendiği, düzgün çalışmadığı ve üreme sisteminin verimli olmadığı gözlemlenir. Anne adayının çeşitli kaygılara girdiği bu süreçte hem kendisinin hem de çevresinin ruhsal durumlara dikkat etmesi gerekir. Stres, ilişkiyi ve cinsel dürtüyü azaltabilir.

Hamilelikteki değişiklikler ve davranış biçimleri, hamilelik sonuçlarını, fetüsü ve anneyi hem fizyolojik hem psikolojik olarak etkiler. Anne ve baba adayının yaşam şekli gelişmekte olan bebeği etkilediğinden çocuk sahibi olmaya karar veren çiftlerin yaşam şekillerini gözden geçirip düzenlemesi gerekir. Çiftlerin daha sakin ve daha olumlu olmaları hem kendi bedenlerini hem de doğacak bebeklerini etkiler. Bu nedenle stres, hamilelik öncesinde ortadan kaldırılması gereken bir faktör olarak karşına çıkmaktadır.

Stres düzeyini azaltmak için uygulayacağın, derin nefesler alınıp verilen esneme, yoga, meditasyon, nefes çalışmaları gibi egzersizler hamile kalma şansını artırmana da yardımcı olabilir. Yapılan çalışmalarda yoganın hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında endişe, depresyon, bel ağrısı ve uyku bozukluğu gibi durumlarda fayda sağladığı, anne bebek bağlanmasını, doğum ve doğum sonrası süreci olumlu etkilediği saptanmıştır.

 
 

Yogada gevşeme ile fizyolojik parasempatik aktiviteyi harekete geçirerek özelikle duygusal değişimleri etkileyen dopamin ve serotonin salınımı yapar, böylece stres üzerinde olumlu etki oluşturur. Hamilelik öncesi ve hamilelik sürecinde düzenli yoga yapan anne adaylarının daha az hamilelik rahatsızlıkları, stres, endişe, depresyon gibi sorunlar yaşadıkları saptanmıştır. Yoganın beden, zihin ve nefes üzerine bütüncül yaklaşımı; hamilelik öncesinde üreme sağlığını optimize ederek hamile kalma şansını artırmada, hamilelikte, doğumda ve sonrası süreçte ortaya çıkan gereksinimleri karşılamada önemli bir yöntemdir. Yoga, uterus ve perine kaslarını güçlendirmek ve omurgayı desteklemenin yanında zayıf kan dolaşımı, kan basıncı dalgalanmaları, aşırı kilo alımı, yorgunluk, ödem ve idrar problemleri gibi hamileliğin yaygın sorunları ile başa çıkmanda etkili olabilmektedir.

Bebek sahibi olmaya hazırlanırken mümkünse düzenli egzersizler ve açık havada yürüyüş yapmalısın. Düzenli egzersiz ve yürüyüşle aktif kalmak, bazı sağlık problemlerinin riskini azaltıp genel bir ruhsal rahatlık sağlayabilir. Ancak aşırı egzersiz de hormonlarını olumsuz etkileyebilir ve hamile kalmanı zorlaştırabilir.

Ve yine hamile kalmadan önce aile geçmişinde hamileliği veya bebeğin gelişimini etkileyebilecek herhangi bir genetik ve ruhsal faktör olup olmadığını öğrenip sağlık danışmanınla paylaşman sağlıklı bir hamilelik planlaman için önemlidir.

Son olarak her şeyden önce bir bebek dünyaya getirip aile kurma fikrine hem partnerinin hem de senin duygusal açıdan hazır olup olmadığınızdan emin olmalısın.

Regenesis Max ‘a tüm eczanelerden ulaşabilirsiniz.